NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE___HİLAL_CAN - ÇANAKKALE DESTANI
   
 
  Ana Sayfa
  Ziyaretçi defteri
  elif ba öğreniyorum
  Mustafa Kemal Atatürk Hayatı
  Başbuğ Alparslan Türkeş
  Lider Dr. Devlet Bahçeli'nin Hayatı
  Ülkücülük
  Ülkücü Yemini 1
  SİİR
  TüRK DESTANLARI
  BOZKURT
  DİN VE AHLAK
  BASBUĞ RESİMLERİ
  SEHİTLER ÖLMEZ
  SEHİTLİK RESİMLERİ
  APOYU KURTARANLAR TAM LİSTE
  Kosovalı Türkler
  SİİR_BİRÜLKÜCÜ SEVDİM
  ülkücü resimleri
  canlar
  kosova_haber-net
  Sesli Sohbete Giriş
  Satılık Vatan Türkiye!!!
  vatan siirleri
  gül bahcesi
  Şehit Kınalı Ali
  ŞEHİT İSİMSİZ KAHRAMAN
  Şehit mektubu
  VATAN HAİNLERİNE GAZİDEN MEKTUP
  ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ
  ŞEHİT NEDİR?
  edirnekapı sehitligi
  HALA ERMENİMİSİNİZ....
  İŞTE TÜRK SOYKIRIMI.....
  OĞUZ KAAN’IN DUASI
  DOĞU TÜRKİSTAN ŞEHİTLERİ
  Köşe Yazıları
  canakkale destanı
  ÇANAKKALE DESTANI
  HADİSLER
  ilahi dinle
  RESİMLERLE ŞEHİT CENAZELERİ
  sehit videoları
  bu hesaptır sorulacak apo denen köpekten
  Fatih Sultan Mehmet Kimdir ?
  Ulubatlı Hasan kimdir?
  anneler gününü kutluyorum
  DAĞLAR DAĞLAR
  DAVAMIZ TURANA KADARDIR
  kosovada bahar senligi
  ÜLKÜCÜ ŞEHİTLERİMİZİN SİTELERİ
  seslenis
  TANRI SOZU RADYOSU
  tayyip oglunu askere gönder
  İSTİKLAL MARŞIMIZ
  Öğretmen Marşı
  UNUTULAN TURKLER
  TURK'UN TURK'TEN BASKA DOSTU YOKTUR
  HILAL
  HILAL OZCAN
  seslisohbet te giriş
  İletişim
  okuma bayrami
  CcChilalim

 

ÇANAKKALE

Söyle Arkadaşım' dedi Anadolulu Mehmet
yanıbaşındaki Anzak erine
'nereden kopup gelmişsin,
neden çökmüş bu mahsunluk üzerine?'
'DUNYANIN ÖBÜR UCUNDAN' dedi. gencecik Anzak
'Öyle yazmışlar mezar taşıma.
doğduğum yerler öylesine uzak,
örtündüğüm topraksa gurbet bana.'
'Dert edinme arkadaşım'dedi Mehmet
'değil mi ki bizlerle birleşti kaderin,
değil mi ki yurdumuzun koynundasın ilelebet, sende artık bizdensin,
sende bencileyin bir Mehmet'

Çanakkale'de toprağının
üstü cennet altı mezar
kavga bitmiş mezarlarda
kaynaş olmuş yiten canlar.

'ya sen dedi Mehmet
oyun çağındaki İngiliz erine,
'yaşın ne senin kardeş
böylesine erken buralarda işin ne?'
'yaşım sonsuza dek onbeş'
dedi ufak tefek İngiliz eri.
'köyümde askercilik oynar
coştururdum trampetimle bizimkileri
derken kendimi cephede buldum
oyun muydu, gerçek miydi anlamadan,
bir sahici kurşunla vuruldum.
Sustu boynumdaki trampet,
son verildi böylece oyundan bozma işime
Gelibolu'da bana da bir mezar kazıldı
mezar taşıma ON BEŞİNDE TRAMPETÇİ' yazıldı.
Öyküm de künyem de bundan ibaret.'

Yağmur yağıyordu usul usul toprağa
gozyaşları düşerek üstüne sanki
damla damla ağlıyordu uzaktan uzağa
sahibini yitiren bir trampet.

'ya sizler' dedi Mehmet
dünyanın dört kıtasından
mezarlar dolusu erlere,
'hangi rüzgar savurdu sizleri
bu bilmediğiniz yerlere'
kimi İngilizdi, kimi İskoç
kimi Fransızdı, kimi Senegalli
kimi Hintli kimi Nepalli
kimi Avustralya'dan kimi yeni Zelanda'dan Anzak
gemiler dolusu asker
her biri niye geldiğinden habersiz
Gelibolu'nun oya gibi koylarından sızarak
tırmanmışlardı dağa bayıra
siper siper yara gibi yarılan toprak
mezar olmuştu savaş ardından onlara.
Kiminin BURADA YATTIĞI SANILIR
Kiminin ADI BİLİNSE DE MEZARI BİLİNMEZ
kiminin de mezar taşında
on altı on yedi on sekiz yaşında
EBEDİ İSTİRAHATE ÇEKİLDİĞİ yazılı.
Çanakkale topraklarında,
her birinin erken biten yaşam öyküsü
eski yazıtlar gibi taşlara böyle kazılı.
'Anlamaz mıyım' dedi 'halinizden kardeşler'
adına yazılı taşı bile olmayan asker
Anadolulu Mehmet
'ben de yuzyıllarca yaban ellerde
neyin uğruna bilmeden can vermişim
kendi yurdum uğruna can vermenin tadına
ilk kez Çanakkale'de ermişim.
Uğrunda can verdikce vatandı ancak
ekip biçtiğim padişah mülkü toprak
değil mi ki sizler alamasanız bile
bu topraklar almış sizi sizleri basmış bağrina
sizlere de vatan sayılır artık Çanakkale.

Savaş bitti.
Ölenler kaldı sağlar gitti
köylü köyüne döndü evli evine
kır çiçekleri geldiler akın akın
çekilen askerlerin yerine
yaban gülleri, dağ laleleri, papatyalar,
kilim kilim yayıldılar toprağa.
Siper siper
toprağın savaş yaralarını örttüler
koyunlar koruganları yuva yaptı kendine
kuşlar döndü gökyüzüne kurşunların yerine.
Çiçeğiyle yemişiyle yeşiliyle
silah yerine saban tutan elleriyle
geri aldi savaş alanlarını doğa
can geldi toprağa silindikçe kan izleri.
Yeryüzünde cennet oldu öylece
o cehennem savaş yeri
şimdi Çanakkale Gelibolu
bahçe bahce, ülke ülke
mezar dolu.
 
Huzur içinde uyusun
vuruştukları toprakta
kavgadan kinden uzakta
yanyan dostça yatanlar.

-----------------------------------

ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ

Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah

Çanakkale köprüsü dardır geçilmez
Al kan olmuş suları bir tas içilmez
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana karşı
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde bir dolu testi
Anneler babalar ümidi kesti
Of gençliğim eyvah

Çanakkale'den çıktım yan basa basa
Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde sıra söğütler
Altında yatıyor aslan yiğitler
Of gençliğim eyvah

Çanakkale'den çıktım başım selamet
Anafarta'ya varmadan koptu kıyamet
Of gençliğim eyvah

 

 

---------

          BİR YOLCUYA
(Gelibolu yamaçlarında yazıldı.)

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğüm bu tümsek, Anadolu’nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğuldu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir.

Düşün ki, haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin,
Bir harbin sonunda, bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattığı yerdir

------------------------------------------------------------------------
ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİ’NDE

Ey şimdi köyünden pek çok uzakta
Ey şimdi bir yığın kara toprakta
Uyanmaz uykuya dala yiğitler!
Şehitlik şanını alan yiğitler!
Yan yana dizilen mezarlarınız
Zemine semavi iftihar olmuş
Dünyaya kapanan nazarlarınız
Tanrının mağfiret nuruyla dolmuş

Ne alçak görünür şu fani hayat
Baktıkça samimi uzletinize
Bir anda coşarak ağlarım; heyhat!
Günahkar gözyaşım layık mı size?

Hayır, sanmayın ki bu gözyaşlarım
Kirletmek istiyor merkadinizi
Ey benim kaybolan arkadaşlarım
Ben görmek isterim bir daha sizi

Lanet gözlerimde duran  gölgeye;
Ağlarım bu gölge silinsin diye
Ah, o gölgedir ki hayata tapar;
Gözümün nurunu sizlere kapar;
Beni bir vefasız riyakar yapar



-------------------------------------
    ÇANAKKALE DESTANI

Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz...
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı

 
Bugün 9 ziyaretçikişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol